Tebessüm (4)

Birinci bölümü okumadın mı? spoil yememek için tıklayın 1. bölüm


Mert odasına giderken telefonuna mesaj geldi mesaj Tuğçe'dendi ;

-bak ben ne buldum.
-atarsan göreceğim ne bulduğunu.
-seveceğin bir şey buldum, karşılık olarak  ne vereceksin?
-bak yine o bal şakasıysa bir daha konuşmam ama gerçekten beni mutlu edecek bir şeyse geçen bahsettiğin konserin biletlerini alıp seninle giderim.

Tuğçe cevap vermedi Mert yatağında Tuğçe'den mesaj bekliyordu, bir süre sonra sıkıldı tam mesaj atacakken Tuğçe'den bir mesaj geldi, bu bir resimdi dikkatlice baktı onun resmiydi hemen bilgisayarın başına geçti, Tuğçe'nin istediği konsere iki bilet alıp resmini çekip Tuğçe'ye attı sonrada;

-nereden buldun bu resmi ?
-Elif'ten aldım?
-Elif mi?
-sen derste yatarken grup ödevi verdi öğretmen, uyumuyor olsaydın onunla grup ödevi alabilirdin. Sen uyuduğun için bende konuşup seninle beni bir grup yapmasını istedim öğretmenden, ha birde velini çağırdı.
-bunları şimdi mi söylüyorsun?
- ne yapayım bugün kendinde değildin sonra da unuttum yarın annene haber veririm metin amca duyarsa kızabilir.
-off bu öğretmen olayı da nereden çıktı, annem daha peşimi bırakmaz...
-sıkıntı etme o iş bende...
-ne yapabilirsin ki?
-sabah görürsün, dediğim gibi sen onu düşünme güzelce uyu hadi iyi uykular.
-sana da rüyanda kabus gör.
-sende.

Mert sabahın ilk ışıklarında kalkmıştı, hayatında bu kadar güzel uyuduğunu hatırlamıyordu. Gözleri yarı açık şekilde sallana sallana mutfağın kapsına geldi, kapı yarı açıktı içeride de konuşma sesleri geliyordu bunlar annesi ve Tuğçe'ydi biraz durdu içerideki konuşmaları dinlemeye başladı  

Tuğçe;
-Nalan teyze Mertle ilgili sana bir şey söylemem gerek.
-tabi kızım bir şey mi oldu?
-Nalan teyze hani Mert bir ara bir depresyon geçirmişti kendinde değildi ve biz iyileşene kadar kimseye bir şey dememiştik.
-evet dün yoksa yine....?
-yok yok ama onunla ilgili.
-kızım korkutma beni .
-önemli bir şey değil Nalan teyze o kadar korkma dur anlatayım.
-dün Mert derste uyuya kaldı. Tabi öğretmen kızdı, bende öğretmene günü iyi geçmedi gibisinden bir yalan söyledim. Oda sizi çağırdı hani bir derdimi var gibisinden soracakmış...
-Mert uyudu mu derste ?
-evet ben tabi şüphelendim benim kuzenimde Mert'in kullandığı ilaçlardan kullanıyordu, oda arada uyuya kalıyordu yan etkisiymiş o aklıma geldi, akşam çıkışta Mert'e hastayım dedim hastaneye gittik. Mert'i hastane girişinde bırakıp doktoru ile konuştum oda ilaçların yan etkisi olduğunu söyledi ve üstüne gitmememiz gerektiğini söyledi siz öğretmene Mert'in durumunu anlatsanız, Mert'i derste fazla sıkmasa?

Mert gülerek Tuğçe'nin yalanlarını dinliyordu artık uykusu da kaçmıştı derken Tuğçe mutfaktan çıktı, Mert'e tebessüm ederek göz kırpıp odasına geçti. Mert annesi konuşmaları duyduğunu fark etmesin diye gözlerini yarı kapatıp esneyerek mutfağa girdi;

-günaydın anne .
-günaydın bakıyorum da bu sabah erkencisin.
-çok güzel uyudum gece Tuğçe uyandı mı?
-benim kızım senin gibi uykucu mu?
-ooo artık öz kızın gibi sahiplendin bakıyorum da.
-evet o benim öz kızım gibi.
-iyi bende Nermin teyzenin oğlu olayım o zaman. 
-(annesi kahkahayı kopararak) Nermin seni evde bir saat tutmaz bu tembellik. uykuculuk. söz dinlememe olduktan sonra sana benden başkası bakmaz.
-hadi ya o kadar mı kötüyüm.
-o kadar...
-anne sana bir şey söyleyeyim mi?
-söyle bakayım.
-(gülerek)Nermin teyzenin börekleri seninkinden daha güzel, kızı da benden daha iyi bence sıkıntı sende hem böreklerin kötü hem de oğlun.
-öyle mi yok sana kahvaltı git Nermin karnını doyursun eşek sıpası.
-anne şaka yaptım ya.
-yok sana kahvaltı hadi çık dışarı. 

Mert kendini kapıda buldu çaresiz Tuğçelerin evinin kapsını çaldı. Nermin kapıda eşofmanıyla Mert'i görünce şaşırdı ;

-Mert bir şey olmadı ya.
-annem beni evden kovdu.
-evden mi kovdu?
-evet o bana Tuğçe senden daha iyi dedi, bende ona Nermin teyzenin börekleri de seninkinden iyi dedim sonra bence sıkıntı sende dedim hem böreğin kötü hem oğlun dedim, kızdı Nermin doyursun karnını dedi artık Tuğçe benim kızım sende Nermin'in oğlu ol dedi kapıya attı.
-(kahkaha atarak) alem kadın bu Nalan tamam gel bakim oğlum biz de tam kahvaltı yapıyorduk.

Mert gülümseyerek içeri girdi. Neşeli bir kahvaltıdan sonra Nermin kahvaltıyı toplarken Mertte yardım etmeye başladı.

-demek benim böreklerim daha güzel(güldü)
-(gülerek) evet.
- hmm akşam ders çalışabildiniz mi, kavga etmediniz demi?
-yok yok bu aralar aramız çok iyi, baya çalıştık .
-aferin size .
-Nermin teyze börek var mı hiç?
-varda baya bayat sokaktaki kedilere vereceğim ben sana akşam yapayım olur mu?
-yok yok teşekkür ederim zahmet etmeyin ben yemek için istemedim.
-ya ne için istedin?
-annemi gıcık edeceğim siz bana onu verin ben annemi gıcık ettikten sonra kediye veririm.

Nermin gülerek verdi börekleri, Merti uğurlarken ;

-tekrar kovarsa bırak onları bana gel benim oğlum olursun.
-(tebessüm ederek) tamam Nermin teyze 

Mert eve gittiğinde Tuğçe karşıladı .

-(Tuğçe) kızdırma demedim mi sana kaç kere! iyi oldu öyle sana kapıda kalırsın işte
-kapıda kaldığımı kim söyledi Nermin annem bir kahvaltı hazırlamış kuş sütü eksik.
-Nermin annen mi
-anneleri değiştik sabah beni kovdu Nalan teyze.
-hemen de öz anneni teyze yaptın neyse geç içeri bu kadar şaka yeter.

Mert elindeki börek tabağını masada oturan annesinin önüne koyarak;

- şunlara bak be bayatları bile çok güzel.

Tuğçe sadece izliyordu, annesi Mert'e sert bir bakış atıp;

- senin kursun yok mu gitsene kursuna .
-gitmeyeceğim kursa bugün .
-(Tuğçe) gitmeyecek misin?
-evet canım istemiyor hem akşama konserde var ikisini bir kaldıramam.
-sen bilirsin de şeyde kursa geliyormuş
-şey kim?
-kaç tane şey var yeni kayıt olmuş Elif dedi
- ha sen o şeyi diyosun.
-çok şükür anladın.
-burda annemle kavga etmektense kursa gitmek iyi bir fikir gibi geldi.
-bence de iyi fikir.
-(Nalan) Tuğçe kızım şey kim?
-Tuğçe söyleme?
-yeni gelinin Nalan teyze
-(gülerek) yeni gelin mi bu tiple şu çocuğa kim bakar, hastaneye bir götürün kör filan olmasın.
-ha ha ha çok komik anne, hem daha bir şey yok aramızda. Neyse ben odama gidiyorum hazırlanacağım, Tuğçe sende şu börekleri bir şeye sar kedilere vereceğim.

Mert odaya gidince Nalan, Tuğçe'yi kenara çekip sessizce;

-kız güzel mi bari.
-resmini göstereyim siz karar verin.
-göster bir bakayım aklım kızda kalmasın.
-bakın işte şu soldaki.
-kız bunların ikisi de güzel (sonra Tuğçe'ye bakıp) benim meleğim daha güzel ama.
-(Tuğçe gülerek Nalana sarıldı) bence yakışıyorlar.
-yakışıyorlarda kız bizimkine bakacak mı ki?
-kavgalı gibiler çok tartışıyorlar ama birbirlerine de kıyamıyorlar. Aralarında büyülü bir hava var. Bence ikisi de hoşlanıyor, huyları da birbirlerini tamamlıyor lakin sevdiklerini söyleyemiyorlar.
-eee nasıl olacak bunların arası öyleyse?
-onuda düşündüm bir planım var.
-sen olmasan bu çocuk su içmeye bile gidemez heralde.
-Mert düzelene kadar böyle eskiden oda bana çok yardım etmişti. 
-aferim kızım bir birinizi koruyun üzmeyin hadi seninki geldi. 
-(Mert)Tuğçe hadi gidelim.
-(Nalan) Mert kız hiç güzel değil, oğlum resmini gördüm; gözleri fıldır fıldır bize yakışmaz o kız.
-senin efendi, iyi aile kızı, beğendiğinide gördük. Annesinin altınlarnı çalıp bakkalın çırağıyla kaçtı. 
-o bir hataydı herkes hata yapar.
-o zaman bırakta bende hata yapayım, hem kime göre güzel değil ve kötü? eğer sana göreyse sen evlenmeyeceksin, bana göreyse dünyanın en güzel kızı ve tam bir melek.
-(Tuğçe)o dünyanın en güzeliyse ben neyim dış kapının mandalı demi?
-Tuğçe onu mu kıskanıyorsun? Sen nirvanadasın dünyada değil uzayın en güzelisin. O sana yetişebilir mi ablacık.
-sus yalancı pislik, kızın yanına gidince de bana söylediklerini kıza söyleyeceksin demi.
-siz iki kadın neden benim üstüme geliyorsunuz. Nermin anneeeeee( diyerek evden çıktı)
-(Nalan) hadi kızım şu deliyi yalnız bırakma  
-tamam


Mert, Tuğçeyi binanın yanındaki boş arsada bekliyordu, Tuğçeyi görünce;

-börekleri versene.

börekleri alıp özenle bölmeye başladı.

-(Tuğçe) napıyorsun? bırak oraya kediler gelip yer.
-olmaz Nermin annem özenle bölüyordu hem daha küçük kediler var. Bölmezsem onlar yiyemezler .
-annem mi
-evet her gün buraya gelip kedilere su ve yemek bırakıyor
-ciddi misin? yeni duydum bunu.
-bilmediğin çok şey var daha. Mesela annenin üniversitedeyken gönüllü olarak hayvan barınma evinde çalıştığını biliyor muydun?
-yok sen nereden biliyorsun bu sabah konuştuk babanla da orada tanışmışlar.
-anneme bak! bana hiç anlatmaz. 
-bana anlattı işte. 
-akşama konuşurum bana da anlatsın.
-kıskanma da hızlı yürü. 
-hiç yoramam kendimi.
-Tuğçeee?
-efendim.
-şey diyorum çocukluğumuzdaki gibi okula kadar yarışsak mı?
-yemezler canım dün yaptıklarından sonra. 
-illa gıcıklık edeceksin değil mi?
-ona gıcıklık değil intikam denir, yaşasın kötülük. Bu gün nineliğim tuttu, yavaş git yoruldum yada okula kadar sırtında taşı beni.
-başka emrin.
-bide omuzlarıma masaj yap yaşlı kadınım ben.
-çok konuşmada yürü geç kaldık.
-daha bir bucuk saat var.
- olsun önce gitmek her zaman iyidir.
-gittiğimizde Numan'la ve kızla konuşma ben biliyorum sana yapacağımı. (Mertin arkasına yaklaşarak omuzuna dokunup )
-ebe sensin 

Deyip  koşmaya başladı, bu kovalamaca okula kadar devam etti. Okul girişinde Tuğçe yanlışlıkla ona çarptı kıza dönüp;

- özür dilerim öğretmene acil bir şey söylemeliyim bir anda görmedim ( diyerek okula girdi)

Kız dona kalmış kolundan kopup dağılan bilekliğin boncuklarına bakıyordu, O sırada mert arka tarafındaki boncukları toplayıp uzattı, kız önce boncuklara bakıp sonra Mert'e baktı. Mert'in gözlerine öylemesine derin baktı ki Mert'te etkilenmiş dona kalmıştı, kalbi hızlanmaya başladı, yavaş yavaş vicudunun ısınıp diken diken kendine battığını hissetti. Vicudunda birden fazla hissi bir arada yaşıyordu ama aklında tek bir şey vardı; sadece ona dokunmak sonra bir anada toparlandı;

-kardeşimin kusuruna bakma buda bizim sabah sporumuzdu. Galiba sabah sporu iyi bir şey değil, diğer boncukları da bulursak birleştirip eskisinden iyi hale getirebiliriz.
-(gülerek)galiba... önemli bir şey değildi zaten boşver.

 o anda Mert'in elindekileri kenarı fırlatıp Mert'e sıkı sıkı sarılmak istedi fakat ''yapamam'' diye düşündü.

-(Mert) özür dilerim dün öyle üstüne geldiğim için.
-asıl ben özür dilerim sen şaka amaçlı söylemiştin ama o gün çok yorgundum; gece kardeşim uyutmadı, o halde okula geldim. Sana kızdıktan sonra çok pişman oldum, sonra üzüldüğünü gördüm bana öyle bakınca daha da kötü oldum. Cidden ben kötü biri değilim, çok özür dilerim.
-aslında  ben ona üzülmedim yani üzüldüm fakat başka bir şeyden dolayı öyle kötüydüm. O gün olanları hatırlamıyorum şuan. Galiba biraz fazla duygusalım ondan öyle oldu.
-duygusallık iyidir, duygusal insanları severim.
-o zaman beni de seveceksin 
-(bir anda) seni zaten seviyorum ama duygusal oldugun için değil, gıcık olduğun için (dedi Mert duyduklarıyla bir anlık şok geçirdi, kız da bir an neden böyle bir şey dedim ki deyip kendine kızarken  
Mert boncukları uzatıp ;

-sınıfa gecelim mi?
-(gülümseyerek)olurrr

Mert'in önce girmesini bekledi, Mert girince boncuklardan kırmızı olanı alıp diğerlerini attı.
........................................
5. bölüm için tıklayın 

Yorumlar

  1. Yine mest edici...
    Devamını sabırsızlık ile bekliyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. teşekkür ederim :) inş devamını yakında paylaşacağım

      Sil
  2. Ya bu yazıların sisteme geç düşme olayı beni mahfetti. Bir çırpıda okudum. Bir daha söylüyorum diyalogları çok güzel yazıyorsun. Buarada bir soru, ne okuyorsun Sami? Okul devam ediyor diye biliyorum. Acayip merak ettim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. teşekkür ederim :) farkındayım da bu yazıyı yazmak için ben (trip) diyorum siz motivasyon deyin girmek için bir sürü şarkı dinleyip ard arda hayaller kuruyorum sonra o hayalleri yazıya döküyorum yazıya dökerken beğenmediğim oluyor tekrar hayale dalıyorum ondan sonra tekrar baştan okuyup düzenliyorum enson resimleri atıp paylaşıyorum yani yazdığım yazıyı yaşamaya çalışıyorum hal böle oluncada geç düşüyor bide hergün hergün tribe girmek dahada yoruyor :) evet devam ediyor okumayı çok seviyorum hocalar bu aşkımı görünce dersten bıraktılar ki yazında gelip okuyayım diye :D :D kamu yönetimi 3. sınıfa geçtim :)

      Sil
  3. :)) Ben merakımdan hadi yaz diyorum ama bu yaptığın baya güç bişey aslında. Biri bana hadi yaz dese adımı yazamam. Seni tebrik ediyorum ve şaka yapmıyorum. Bir gün bu yeteneğin fark edilirse bunu Yağmur demişti dersin. Bölümü merak etmemin sebebi sanatla ilgili birşey mi okuyorsun diyeydi ki kamu yönetimi dedin hönk diye kaldım. Zorlamış gibi olmayayım da bir dahaki bölüm ne zaman gelir yaklaşık bişey söylesende olur :)) Buda dizlye döndü iyice, programı yazılarına göre yapıyorum. Ay kusura bakma kardeş bölüm yayınlanacak bugünde gelemem size diicem :) ne konuştum beee:)


    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) yaz demeniz benim hoşuma gidiyor bana biri yaz demese yazamam heralde, eskiden olsa yazardım çünkü ozamanlar bende senin gibi yani senin yazma sebebin olan şey için yazıyordum .... yani öle bir yeteneğim varsa inşallah fark edilmez çünkü fark edilirse etrafım kalabalıklaşır kalabalık ortamlarda samimiyet dostluk biter çıkar başlar :) bölüme gelince bence insana bölüm yazdırmaz yaşadıkları yazdırır bölüm okuyupta iyi olan bir edebiyatçı görmedim ben eserleri çok yazanlar listesinde olabilir fakat reklamla kazanılmış bir zafer çoğununki... uzun yazdığım için birşeyde olmazsa yarın değil diğer geceye inşallah :) :)

      Sil
  4. İyi o zaman yaz Sami hatta çabuk yaz mümkünse :) onu bunu anlamam ben senin bu hikayeni izlemek isterdim mesela. Dikkat et okumak demiyorum. Ama yanlışta anlama okumaktan keyif almıyor diye de düşünme. Edebiyat okuduğunu düşünmedim de radyo televizyon, ne bileyim sanatın bir dalı falan diye bir yakıştırma yaptım kendimce. Neticede ülkenin bir Ferhat Göçer gerçeği var😂😂😂 Senarist olur senden, keşke de olsa. Neyse oyalamayayım sen yaz. İyi yazmalar :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. illa yazcan diyosun elimden geldiğince hızlı yazıyorum şuan bile aklımda hikayenin devamı var :D aslına bakarsan şuan yaptığım sey dizi izlemek gibi birsey okurken hayal kurdurabilirisem hayali bir dizii olur :D bi bakarsın yapımcının biri dizisini çekmiş belli mi olur :) ama senaristlik çok güzel meslek resmen hayal edip gerçekleştiriyorsun :) oyalamıyorsun yarın yazmaya başlayacam :) sagol :)

      Sil
  5. ya keşke en son bittiğinde okusaydım devamını beklemek ne kadar da zor şimdi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) keşke yarina bir bolum daha yetistiririm buyuk ihtimal elimden geldigince hizli yazmaya calisiyorum :)

      Sil
  6. Merhaba Sami.Yağmur'un yazdıklarına tamamen katılıyorum.Diyalog yazmak kolay iş değildir.Bu manada Yağmur yine yerinde bir soru sormuş.Okuduğun dalla yazdıkların örtüşmüyor.Senin içinde müthiş bir hayalperest kişilik ve bir edebiyatçı var.Gerçekten kişileri hareketlendiriyor, bize de hissettiriyorsun.Fotolar çok nefis.Sama mailimi veriyorum oradan bir önerim olacak.Ben mailini bilmiyorum zira.Sen yazarsan anlarım.Bize yetiştireceksin diye kendini zorlama bence .Rahat yaz. eceevren20@gmail.com Başarılar dileklerimle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. teşekkür ederim ece abla bu güzel yorumlarınız benim için sevinç kaynağı ben en ufak bir şeye bile anlamlar yükleyen bir insanım şu bloğa kendi isteğinizle gelip değerli vaktinizi ayırmanız benim açımdan muazzam birşey insanı değerli hissettiriyor tekrar teşekkür ediyorum herkese :) yorumunuzda en çok hayalperest kelimesini sevdim zira hayallerin bir hedef olduğuna inanarak hareket ettim liseden beri :) ilk hikaye denememde bir arkadaşım çok sevmişti bu 2 denememde ise bir çok değer verdiğim insan devamını istedi galiba bir hayalim gerçekleşti insanların seveceği birşey yazdım :) birazdan mesaj atarım size :)

      Sil
  7. Üzerine varmayayım diyorum, bişey demiyeyim diyorum da nooolduuuu bölüüümmmm? Kaç gün oldu Sami?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) keşke boş olsaydım yaz okulundayım sınavlarıma 3 gün kaldı ayrıyeten evde tek başımayım bunun bulaşığı temizliği alışverişi yemek yapması komple bende sonra ailevi sıkıntılar üst üste geldi kişisel sitemde yazı yazayım dedim yarım kaldı roman okuyayım dedim yarım kaldı başka bir site işim vardı yarım kaldı kpss ye hazırlanıyorum yarım kaldı bunların yanına gece vakti parti yapan ve sesleri bir türlü kısılmayan ünililer var ve ben bunlara rağmen birazını yazabildim özür dilerim

      Sil
  8. Ay ben bunları bilsem hiç sorar mıyım? Yazma yazma 😂😂 işine bak. Ben özür dilerim asıl. Yardımcı olabileceğim birşey varsa söyle yoksa hiç cevap verme işlerini hallet. Kolay gelsin sana. Tebessümü soran olura sezon tatile girdi derim ben haydi kal sağlıcakla :)

    YanıtlaSil
  9. Tesadüfi olarak yazınızı okudum bende yazıyorum bloğum yok (kalem defter) var�� beğendim yazınızı fevkalâde

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kusuruma bakmayin cok yogunum bu ara gec cevap veriyorum Teşekkür ederim yazilarim begeniliyorsa arkadaslarimin destekleri sayesindedir güzel yorumlarini goruyosunuz :) sizi de aramizda görmek isteriz bende ilk defterle basladim defter farkli bir dünya insanin deftere yazarken aldigi lezzet bambaska fakat blog dunyasida cok güzel :)

      Sil
  10. Sami bu ne sınavı Allah aşkına bir girdin bir daha çıkamadın? Merak etme hikaye peşinde değilim sağlığını kontrol edeyim dedim. Görünce bi ses verirsin artık. Merakta bırakma, terliyken su içme :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim 3 gun sinav surdu 2 gunde yol ve hazirlik surdu malatyadayim suan gecikti hikaye kusuruma bakma ins bu gece olmadi yarin sabah paylasacagim :) sende kendine çok iyi bak hasta olmamaya depresyona girmemeye calis biraktigim sekil mutlu olarak gormeyi istiyorum arkadasimi :) :) beklettigim icin tekrar özür dilerim

      Sil
    2. İyi geçmiştir inşallah. Estağfurullah ne özrü. İyi ol, işlerini hallette gerisi önemli değil. Şimdilik bıraktığın gibiyim. Henüz depresyon yok kardeşim merak etme 😊 Görüşmek üzere,

      Sil

Yorum Gönder