Koca Çınarın Gölgesinde (1)


Kendini koca çınarın altına büyük bir sevinçle attı. Yaz sıcakları baya artmış bu şehirin nemli havası boğuyordu delikanlıyı, biraz terlemişti bulduğu iskembeden hem sokağı izliyor hemde dinleniyordu. Derken çaycı elinde soğuk bir gazozla yanına yanaşıp şişeyi masaya bıraktıktan sonra ayakkabı tamircisinin yolladığını söyleyip uzaklaştı. Genç şaşkın bir şekilde çaycının dediği yöne çevirdi kafasını fakat camları kağıtlarla kaplanmış bir dükkandan başka birşey yoktu. Şaşkınlığı bir kat daha
artan genç hızla onüne döndü fakat önünde gazozda yoktu, bu kez delikanlının gözü Çaycıyı aradı fakat çaycıda kapalıydı kapıdaki camda; cenaze dolayısıyla kapalıyız yazıyordu. Delikanlı biran duraksadı kafasını ellerinin arasına alıp düşünmeye başladı, ve birkaç şey hatırladı sonra daha da derin düşünmeye başladı; buraya niye gelmişti ? Ne zamandır buradaydı ? Biraz sonra omuzunda bir ağrıyla irkildi gözlerini açtığında kendi yaşlarında başı kapalı bir kız kendine korkuyla baktığını gördü, telaşla etrafına bakıp yerinden doğrulmak istedi fakat hertarafı tutulmuştu kızın yardımıyla biraz doğruldu kıza dönüp ;
- Nerdeyim ben?
- (sorgular bir bakışla) Sence ?
Delikanlı etrafı süzdü burası bir mezarlıktı burada ne işim var diye düşünürken ;
- Kimsin sen ? Neden burada yatıyordun ? Kıyafetlerin filan düzgün bir evin olmalı?
- Bilmiyorum hersey silinmiş gibi tek tük bir şeyler hatırlıyorum...
-Hmm biraz beklersen dedeme kuran okuduktan sonra sana yardımcı olurum. Evine kadar eşlik ederim hem sende neden burada olduğunu düşünürsün.
Kızın yüzündeki tebessümü gören delikanlı teklifi kabul etti, sonra nasıl gidebilirim her yerim tutulmuş diye düşündü.
Genç kız delikanlının biraz yanına gecip kuran okumaya başladı. Delikanlı ise genç kızı izlerken gözü mezar taşına takıldı; Nusret Akman ( Ayakkabıcı )
Delikanlı şok geçirmiş gibi mezar taşına bakıyordu çok geçmedi gözlerinden yaşlar süzülmeye başladı, kalbinin sıkıştığını hissetti, gözleri yanıyor, burnu sızlıyordu ama gözlerini bir an bile ayırmadı mezar taşından taki genç kız kendine seslenene kadar... Delikanlı kendine gelince genç kızın sorgular bakışları ile karşılaştı;
- Deden ? Koca çınarın oradamı ayakkabıcılık yapıyordu ?
- Evet te tanıyor musun ?

- ( Kafasını sallayıp göz yaşlarını sildi ) Geçen sene tanıştık? Benim platonik aşkla bağladığım bir kız vardı, sürekli dedenin dükkanından ayakkabı alır veya ayakkabılarını ona tamir ettirirdi. Tabi bende dedim ya platoniğim diye dedenin dükkanının karşısında bir çaycı var ya hergün orada oturur bir süre beklerdim belki sevdiğim kız gelirde görürüm diye ... Korkuyordum kıza açılmaya  neyse deden beni fark etmiş, bir gün yine otururken çaycı bir gazoz bıraktı ve dedenin ısmarladığını söyleyip gitti şaşırmıştım, dedene baktığımda gülerek eliyle gel işareti yaptı. Gözleri genç kıza kaydı tebbessüm ederken yakaladı ;
- senin gibi gülüyordu çok benziyorsun dedene.
Genç kızın yüzü kızarmıştı
- biraz korkarak dükkana girdim. Yumuşak sesiyle '' Gel bakalım mecnun efendi " dedi. Şaşırmıştım" karıştırdınız heralde benim adım emre " dedim " yok yok gel otur bakalım mecnun efendi , sonrada kızımdan ne istediğini anlat bakalım " dedi. " Kızınız mı ? Sizin kızınız mi var?"
" Bırak yalanı delikanlı bu dükkana bir kız gelir onuda biliyorsun aşık adamı tanırım ben şimdi düzgünce anlat " dedi tabi kızı değilmis onu daha sonra öğrenecektim . " Şeyyy benim kötü bir niyetim yoktu sapık değilim sadece sevdiğimi söyleyemiyorum yemin ederim sadece sevgi benimki " gülmeye başladı " sakın ol evlat farkındayım herşeyin " dedi ve o şekilde konuşmaya başladık dedenle. Günler cabuk geçti  dede torun gibi olduk artık kızlada tanışmış samimi olmuştuk . Benim izinli olduğum bir gün deden kızla konuşmuş. Kızın da gönlü olduğunu anlayınca bizi bir araya getirdi ve aramızı yaptı sonra aileler toplandı nişan yaptık,  Nişan gecesi birbirimize söz verdik buluşup dedene süpriz yapacaktık . Ertesi gün buluşmak için sözleştiğimiz yere geldim fakat yerde bir sürü pişmaniye ve tamponu düşmüş bir taksi vardı insanlar arabanın genç bir kıza çarptığından bahsediyordu korkmaya başlamıştım derken telefonum çaldı arayanın nişanlım olduğunu görünce rahatladım, telefonu açtım arkadan sirensesi geliyordu ve bir kadın nişanlımın kaza yaptığını söyledi...


>> en iyi okuyucu yorum yapan okuyucudur ... (the tohtor ) :)

yarın final yapıvecek gali 

Yorumlar

  1. Yeni bir hikayeye başlamışsın. Hayırlı olsun. Ve itiraf etmeliyim ki merak uyandırıcı bir bölüm olmuş. Aynı merakla 2.bölümü bekliyorum. Kalemine sağlık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yorumun için çok teşekkür ederim :) bir önceki paylaşımımda çok değerli yorumlar aldım bloğum için. o yorumlardan yola çıkarak farklı bir giriş yapayım dedim. bu hikayeyi yarın final yapıp sonra tebessümü tamamen bitirip birinci bölümden tekrar yayınlayacağım çünkü onun arası baya açıldı ... o zaman yarın finalde görüşmek üzere inşallah seni tatmin edecek kadar güzel bir son yazabilirim :)

      Sil
  2. Tamam bekliyordum güzel şeyler yazacağını ama yazdıklarının bu kadar dokunacağını düşünememiştim. Gecenin bu vakti iyi mi oldu :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :( ben hep hüzün dinledim mutsuz sonlar zaten sürekli mutsuz sonları dinlediğim için cevremdekiler tohtor dedi... yenide final olsun diyelim bakalım yarın ne olacak... yorumun için teşekkür ederim :)

      Sil
  3. Çok akici bir anlatim olmus. Güzel bir hikaye.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Vakit ayirip okudugunuz için çok teşekkür ederim :)

      Sil
  4. Özgün blogunuzu yeni keşfettim ama artık takipteyim, bize de bekleriz,
    http://hedefbodrum.blogspot.com.tr/

    YanıtlaSil

Yorum Gönder