Tebessüm (2)

Birinci bölümü okumadın mı? spoil yememek için tıklayın 1. bölüm

-hiiiiç öyle arkadaşların komiklikleri geldi, dizi çok kötü yerde final yaptı değil mi?
-ben tahmin etmiştim mutlu sonla bitmeyeceğini...
- sen zaten erkek arkadaşından ayrıldığından beri her şeye karamsar bakıyorsun...
- senin erkek arkadaşın mı var ?

- ya baba yalan söylüyor, ne erkek arkadaşı asıl kendisi bugün bir erkekle konuşuyordu sıkı fıkı.
- baba valla sınıf arkadaşım, ödevimi unutmuşum öğretmen yok yazmasın diye onu görünce ona söyledim.
-tamam kızlar ödeviniz bitti, dizide bitti. Haydi yatağa. (yüzüne parmağı ile dokunarak) ama önce;
kızlar almıştı mesajı, gülerek babalarına sarılıp ikisi de uzunca öptü sonra ise küçük çocuklar gibi

Kavgaya etmeye başladılar;

-sen evlatlıksın o benim babam bi kere...
-benim doğum fotoğrafım var, seninki yok senin evlatlık olmadığın ne malum. Benim babam.
-benim zamanımda makinemiz yokmuş ama ben biliyorum; biz seni parkta bulduk, oyuncak bebek diye aldım gerçek çıktın. Şimdi babamdan uzaklaş evlatlık
-hahayt güleyim de boşa gitmesin. İki yaş büyüksün; o benim hem babam, hemde aşkım.

 Onlar böyle kavga ederken annneleri iki kızada çaktırmadan yaklaşıp kulaklarından tutup gülerek

-hayır o benim beyaz atlı prensim şimdi siz küçük hanımlar yatağa gidiyorsunuz, prensimle bende odamıza...
-oooo anneeee
-kanka yeni evlatlık geliyor.
-anne yenisini alacaksak bunu atalım bu olmamış baksana kanka filan diyor.
-kızlarrrrr siz hala burada mısınız?
- tamam gidiyoruz şiiit sen evlatlık; önce prensesler, sonra kül kedileri saygılı olmayı öğren.

Lambalar kapanmış evi bir sessizlik kaplamıştı arada köpek ve araba sesleri geliyordu.

-abla uyuyor musun?
-yok uyuyamıyorum
-niye ki?
-bilmiyorum, sen niye uyumuyorsun ?
-murat'ı düşünüyorum; buraya taşındık diye ayrıldı benden, şimdide en yakın arkadaşımla çıkmaya başlamış. Hep babamın bizi buraya getirmesi yüzünden...
-düşünme bunları, önüne bak. Burada belki daha iyi birisiyle tanışacaksın kim bilir? daha yeni geldik.
-senin gibi mi ?
-kaç kere diyeceğim bir şey yok aramızda diye
-sende yok
-nasıl yani
-daha önce arkadaşına o şekil bakanı hiç görmemiştim.
-nasıl bakıyordu ki?
-derinden, büyülenmiş gibi. Sen köşeyi dönene kadar baktı, sonra tebessüm ederek okula girdi.
-sen yanlış anlamışsın neyse yat benim uykum geldi.
-kapa sen konuyu, görecem  seni. Önüne gelen her fırsatı böyle elinin tersi ile ittin sonrada bana gelip ağladın.
-ne zaman ağladım sana be! yat uyu artık.

Etrafta çıt çıkmıyordu fakat uyuyamıyordu da. Arada bir kalkıp yastığını düzeltip kafasını tekrar koyuyordu, gözlerini ne zaman kapatsa mert'in bakışları aklına geliyordu. Tekrar kendi kendine konuşmaya başladı;

-bu kadar kısa sürede benden hoşlanmış olabilir miydi ki?
-yok canım daha muhabbetimiz bile yok.
-ya bizim kül kedisi haklıysa hem demiyorlar mı aşk birden gelir diye.
-ya o gün aşık olmuşsa.
-çocuk çok yakışıklı, sempatikte, gıcıklık yapmasa iyi çocuk aslında diğerleri gibi değil farkını koyuyor.
-sus be
-ablaaa kimle konuşuyorsun?
-yastıkla bugün hiç rahat değil
-murat'a ilk aşık olduğum gün benimki de rahat değildi.
-ne murat'mış, bitti murat yeter artık.
-ben murattan bahsetmedim ki iyi düşün.
-sus be yok öle bir şey
-hı hı

Sabah olmuş  uykusunu alamadan gözleri şiş saçları yarı toplanmış şekilde koşarak sınıfa girdi

- ooo sabah sporu diyosun, alıştın ha koşarak gelmeye. 19 mayısta koşulara mı katılacaksın?
-Allah'ım nedir bu çilem biri akşam uyutmaz, diğeri sabah rahat bırakmaz.
-ne yaptım şimdi ben ?

Ters bir ifade ile bakarak yerine oturdu.

-(mert) tipe bak cadı

......................................................

3. bölüm bölüm için tıklayın