Kaybettik...


Kaybettik....
- Kaybettik hemşire hanım, bütün çabalarımız boşa gitti, ellerimle taşıdığım masum yüreği kurtaramadım, kayıp gitti...
- Elinizden geleni yaptınız tüm yolu denediniz belkide o hayata tutunmak istemedi ?
Hayallerimizde böyle değilmiydi?  Hepsi birer birer ellerimizden kayıp gitmedi mi ?
Oysa hepsine birer birer özen gösterip sıkı sıkı sarılmıştık, planlarımız kusursuz, en güzel olaylarda
baş rol ayırmıştık kendimize.
Kimimiz bir aşk filmi çekecek, kimimiz başarılı bir iş adamını canlandıracak, kimisi en sevilen lideri oynayacaktı olaylarımız farklıydı ama ortak noktamız vardı hepimiz baş rolde oynayacaktı.
Sonra ne mi oldu oyunun en güzel yerin de topumuz pencereye çarptı, uçurtmamız rüzgarla gözden kayboldu, balonlarimiz ağaç dallarında patladı gitti bizede masum bir çocuk gibi yaşlı gözlerle bakmak kaldı....
- ölüm saati on sıfır iki, yakınlarına siz mi haber verirsiniz ben mi vereyim ?
Gözü yaşlı doktor zorla yerinden kalkıp dışarıya çıktı, tüm aile doktorun ağzına bakıyor gözler yaşlı olsada bir umuttaşıyordu. Doktor gözü yaşlı babaya yaklaştı artık dayanacak gücü kalmamıştı dudakları titriyordu sessizce sarılıp ağlamaya başladı hastane yas yeri olmuştu günes ışıklarını bulutların arkasına saklamış hafif bir yağmur çiseliyordu, kuşlar minik bedeni uğurladı....

Yorumlar