"Bütün ailem burada" diye geçirdi aklından. Keyfi yerindeydi. herkesi tek tek süzüyor, konuşmalara kulak veriyordu fakat kimseyle konuşmuyordu. Bir an göz göze geldi komşu kızıyla ikisininde gözlerinin içi gülüyordu komşu kızı diğer kız kuzenleri ile
bir grup kurmuş hem onlarla konuşuyor hemde çaktırmadan ona bakıyordu. İçi anlamsız bir sevinçle doldu hatta o sevgi öyle bir hal aldıki dolup taştı, gözlerini yüzünden ayıramaz oldu sonra o gürültülü alemden kaybolup gitti. Hayal dünyasındaydı derken dizindeki acı ile kendine geldi, şaşkındı sonra sorulan soruya kulak kesildi ;
- ee yeğenim sonunda işinde oldu kışmetse düğün ne zaman?
- hayırlısı amca uygun biri bulunca oda olur ?
- aaa olmadı yaşın geciyor bulamadın mı birini ?
Bir an duraksadı sahi yaşı geçiyordu tüm arkadaşlarının çocukları vardı sonra gözü annesine kaydı ne kadarda yaşlanmıştı. " Bugüne kadar ne yaptım ben" diye geçirdi aklından ? Amcasına dönüp yüksek sesle;
- yok dedi ( herkes sustu)
- bulamadım ilkokul bitti; lise diye tutturdunuz. Hayatı kenara itip çalıştım, sonra üniversite dediniz aynını yaptım, sonra iş dediniz onada aynını yaptım. Vaktim olmadıki!
" Ben bunları nasıl söylerim " diye gecirdi aklından. Gözü etrafı taradı herkes ona bakıyordu fakat rahatladığını hissetti amcasına dönüp gülümsedi;
- şimdi ise ortadayım bundan sonra ne mi olacak ? Onu da hayat tecrübesi olan birinden öğrendim son konuşmamızdı zaten. Dedemden ! Kısaca anlatayım şimdi evlilik diye tutturacaksınız, sonra çocuk, sonra en kötü kısım gelecek ve ogün siz olmayacaksınız " ölmedi gitti" diyecekler.
Ortam buz kesmişti gözleri komşu kızına kaydı neşe yerini hüzüne bırakmıştı.
Hiç yaşlılarla sohbet ettiniz mi ? Bu soruyu soruyorum çünkü sorduğum eylemi yapanlar yok denecek kadar azaldı . Benim çocukluğum ve genclik yilları dedigimiz bu yilların yarısı yaşlıların yanında geçti. En güzel yıllarımmış bunu şimdilerde anlıyorum. Son zamanlarını hiç unutmayacağım belki de. Yanında ben olurdum hayatını, tecrübelerini anlatırdı sonra dükkanımızda arkadaşları ile toplanırlardı. 80 yılı devirmiş koca çınarlar çok değil 6-7 kişi olurlardı ve gördüğüm en güzel sohbetleri yaparlardı. Ben sohbet diyorum ama spoil veriyorlarmış, yaşayacağım hayatı anlatıyorlarmış. İşin özüne gelecek olursam kimseyi memnun edemezsiniz, herkes kendilerine göre yaşamanızı ister,sizleri kendi duygu tatminleri için kullanır. Şah olarak yaratılmışken, piyon olarak yaşamayı seçmeyin . 80 lik dedeler bunu öğretti.
Ha kulaklarımın şahit olduğu birşey daha onlarında arkasından "ölmedi gitti" dediler.
Sami, bayağı bir zamandır sanki kendi derdime düştüm. Yazdıklarını okuyamadım belki, mazur gör lütfen. Bu yazın çok hoşuma gitti. Yaşlılar için güzel şeyler duymak güzeldi. Zira günümüzde "Daha ölmedi mi? " şeklinde anılıyor ve hiç hoşgörüsüz bakılıyor. Malatya'yı on sekiz yaşımda görmüştüm. Tabii sadece şeker fabrikasının misafirhanesini ve trenden indiğim garı. Sağlıcakla kal oğlum :)
YanıtlaSilece abla bunları düşünmen bile benim için değerli, hepimizin ayrı ayrı işi dertleri var o değerli vaktini ayırıp okumuşsun çok sağol :) çok haklısın abla eskiden kültürümüzde olan, üstümüze vazife bildiğimiz, evimizin neşesi dediğimiz yaşlılarımızı hor görülüyor devletin destekleri, koymuş olduğu kanunlar olmasa durum dahada vahim. Gittikçe özümüzü kaybediyoruz şuan böyleyse ilerde nasıl olur kim bilir. bu konuda konusulacak çok şey var kısaca yeni yetişen nesli özümüze göre yetiştirmeliyiz bizde ona göre yetişmeliyiz... Malatya da gördüğünüz yerler değişime uğramayan nadir yerlerden İnşallah diğer yerlerini de gezme fırsatı bulursunuz :) sağol abla kendine çok iyi bak :)
Sil