Aşkla yaşamayı öğretmediler


Gönülden düşen insan da unutulmaya mahkumdur diyor neşet baba...
Bir insanı neden severiz yada neden hoşlanırız ? Peki ya aşk ?
Kimi zaman bir gülüşe, bir oturuşa, dalgalanan saçlara bazen bir çift söze vurulur insan. Benimki ise hayallerineydi düşünebiliyor musunuz birbirimizden habersiz kilometrelerce uzaklıktan aynı hayalleri kurmuşuz, bir tanede değil hemen hemen hepsi ve en akla gelinmeyecek olanlari...
Peki ya sevgi, hoşlantı? Onlar ise o oldugu için degil midir? Yani şunu demek istiyorum hal hareket, konusmasi, giyinmesi, yemesi içmesi, cabasi cesareti vs vs gibi onu o yapan şeyleri görüp sever yada hoşlanmaz mıyız?
Buraya kadar herşey güzel bokluk bundan sonra cıkıyor. Öyle bir yaratığa dönüşüyoruz ki onu o yapan şeyleri kısıtlamaya başlıyoruz sonra kendi kafamızdaki karaktere dönüştürmeye çalışıyor dönüştürüncede bitmiyor sonra onun için bir senaryo yazıp onu yaşaması için herhaltı yapıyoruz.
Biz sevmeyi biliyoruz, bize sevmeyi çok iyi öğrettiler ama sevgi ile aşk ile yaşamayı öğretmediler..




Yorumlar

Yorum Gönder