Geçmişe dönebilsem....

Keşke geçmişe dönebilsem! dedi içten gelen bir feryattı, sanki geçmiş bir an gözünün önünden geçmiş gibi. Kadın dayanamadı ;
- Yeter abi ya gecmişte geçmiş! Herkeste bir geçmişe gitme isteği... Hayır anlamıyorum ne var geçmişte? kim var ? niye eskiye
dönmek istiyorsun ? Kadının geçmişi acılarla doluydu hüzünlü bir şekilde bakıyordu..
Kadının geçmişini hatirladı gözleri daldı sonra kadının gözlerine baktı biraz önce gözlerinin içinde gülen çocuk gitmiş yerini karanlık almıştı başını eğdi sessizce "sen" dedi
Kadın bir an silkinir gibi oldu ve " ben mi?" diye karşılık verdi boş gözlerle bakarak
- evet sen ! Nasıl desem biliyorum belki saçma gelecek o kadar sene onun peşinde ve onsuz asla dedim bugün sen diyorum şuan aklından duyguları karışmış bunun diyeceksin ama bir dinle bir yüzüme bakma utanmaktan konuşamıyorum ben ona gittim sen başkalarına sonuç hep hüsrandı biz her vazgeçişimizde her mutluluğumuzda hep beraberdik. kim kaldı ikimizden başka ? Bence biz hata ettik! Evet sen! geçmişe dönsem yada nese ben gitsem iyi olacak başını ağrıttım
Kadın daldığı düşüncelerden kurtulup adama baktı "gitme devam et "dedi
- ben... Ben gecmişe dönmeyi isteyerek aptallık ettim . biz geçmişe dönersek sen yine acı dolu günlere dönersin, insan sevdiği üzül acı çeksin istermi? ben seni sevdim biliyorum onuda sevdim sevmesem bu kadar peşinden koşmazdım heralde... Galiba benim duygularım alt üst olmuş..
Kadın; hatırlarmısın bir gün sana çok kızıp sen hiç büyümeyecen mi ? Demiştim
Çocuk sen hiç büyüme olur mu! hep böyle saf kal... Bu arada sevmekle hoşlanmak aynı şey değil. Diyerek kalktı, yavaş yavaş yürümeye başladı biraz uzaklaşınca arkasına dönüp tebessüm etti üç gün sonra senin doğum günün. Saat tam 1 de  büyük çınar ağacının orda bekleyecegim .
Adamın gözleri doldu tebessüm etti sadece...
Bu hikayede birseyi anlatmadım sacma bir hikayecik gibi birşey...